KİPLAS TURKCHEM 2018 FUARINA KATILDI

Paylaş:

KİPLAS, 8-10 Kasım tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen, Uluslararası Kimya Sanayi Grup fuarı TURKCHEM 2018’e katıldı.

Türkiye’nin en çok ihracat yapan ikinci sektörü olma unvanını koruyan kimya sanayi, ChemShow Eurasia, ChemLab Eurasia ve ChemTech Eurasia olmak üzere 3 ana kategoride düzenlenen Uluslararası Kimya Sanayi Fuarları TURKCHEM’de buluştu.

KİPLAS “Kimya ile ilgili her şey” mottosuyla 2006 yılında startı verilen ve bu yıl sekizincisi düzenlenen fuarda stand ile yer almanın yanında, ‘’Kimyasal Madde Tanklarında Depolama Güvenliği” konulu bir sunum da yaptı.  KİPLAS Teknik İşler ve Eğitim Biriminden İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Volkan Doğan tarafından yapılan sunumda Tank tipleri, Strien monomer örneği ve Kimyasal Madde Tanklarında Depolama Güvenliği hususunda yapılması gerekenlere ilişkin öneriler ele alındı.

Fuarın 8 Kasım’daki ilk gününde Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Başkanı Haluk Erceber, TİM Sektör Konseyi Üyesi Murat Akyüz,  MetroHM Türkiye CEO’su Andre Yanço, TOBB-Kimya Sanayi Meclisi Danışmanı Maltepe Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar S. Çelebi ve Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği (MAPESAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Koçak’ın konuşmacı olarak yer aldığı ‘’Kimya Sektörünün Sorunları, Çözümleri ve Fırsatları’’ konulu bir panel gerçekleştirildi. Panelde; kimya sektörünün 2018 yılı değerlendirilmesi yapılırken, sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı.

“İthalat ve ihracat arasındaki açığı yerli ve milli projeler ile kapatabiliriz”

Panelde konuşmacılar arasında yer alan Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Başkanı Haluk Erceber, Sektörün dünya ticaretinden sadece yüzde 1’lik pay aldığını belirterek, “Bunu yüzde 3’e çıkarıp 100 milyar euroya ulaşma hedefi akıllı ve planlı yatırımlarla gerçekleşecek” dedi.

Yıl içerisinde dünya genelinde ve ülkemizde yaşanan ekonomik sorunlara rağmen kimya sektörünün 2018 yılını iç pazarda yüzde 8,5 gibi bir büyüme rakamı ile kapatacağı bilgisini veren  TKSD Başkanı Haluk Erceber, dış pazar ihracat artış oranının yüzde 15 olacağını söyledi. Erceber, ihracat rakamlarının yılsonunda 17 milyar dolar, dış ticaret açığındaki kimya sektörü payının da 24,2 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini de sözlerine ekledi.

İthalat ve ihracat arasındaki açığın yerli ve milli projeler ile kapatılabileceğine vurgu yapan Erceber, “Sektör yüzde 70 oranında ithal hammadde kullanıyor. Bu anlamda yurt dışına bağımlıyız. Ne yazık ki sektörün en büyük problemlerden biri, ölçek büyütememesi. Hem yatırım hem de cirosal anlamda ölçek büyütmeliyiz. Büyük ölçekli yatırımlarda ciddi bir yavaşlamaya girildi. İhracat artıyor ancak ürün çeşitliliğini henüz artıramadık. Bunu artırmamız gerekiyor. Bugün kimya sanayi 30 ayrı sektörü besliyor ve büyümeye açık.” diye konuştu.

Sektörde yaklaşık 317 bin çalışan ve firma sayısının da 20 bin 310 olduğunu kaydeden TKSD Başkanı Erceber; “Bunun yaklaşık 3 bin 300’ü kimyasal maddelerin üretiminde çalışan firmalar. Diğer kısmı da ilaç ve plastik-kauçuk sektörlerine dağılmış durumda. Ancak Türkiye’nin ihtiyacı olan büyük bir kümelenme ile deniz kenarında liman kompleksleri yaparsak yılda yaklaşık 20 milyar dolar üretim çıktısı almak, 10 bin kişiye istihdam sağlamak ve 15 milyar dolarlık sanayi yatırımını, üstelik yeni teknoloji sanayi yatırımını gerçekleştirmek mümkün. Artık Türkiye dijitalleşme ile yeni yatırımlarla büyük bir hamle yapmak zorunda. Türkiye bunu gerçekleştirebilecek güce, teknik bilgiye, altyapıya ve bu işe inananlara sahip bir durumda.”

 “Kimya sektörünün en büyük sorunlarından biri arazi yatırımı’’

Paneldeki diğer konuşmacı olan TİM Sektör Konseyi Üyesi Murat Akyüz de Türkiye’de kimya sektöründe hammadde sağlayan yatırım tesislerinin azlığına dikkat çekti. Fiyat bakımından Dünya pazarında Türkiye’nin belirleyici bir ülke olmasına rağmen; üretim konusunda aynı konumda bulunmadığına vurgu yapan Akyüz, çevre ülkelerdeki pazarların daralmasından dolayı AB’ye olan ihracatın arttığını, ancak Amerika ve Uzak Doğu ülkelerine de yakınlaşılması gerektiğinin altını çizdi.

Akyüz, “Kimya sektörünün en büyük sorunlarından biri arazi yatırımı. Ne yazık ki elinizde olan sermaye ile toprak ve betona yatırım yapıyorsunuz. Sonrası için finansman arayışına girdiğinizde; bankalar 10 milyon dolar yatırım yaptığınız araziyi, 3 milyon dolar sayıyor. Öncelikle bu araziler makul bir şekilde fiyatlandırılmalı ve sektöre özel, firmaya özel teşvik sistemi Türkiye’de oluşturulmalı” dedi.

‘’Endüstri 4.0, büyük ölçekli şirketler için olmazsa olmaz ama istihdam ayağını da unutmamak gerek.”

Panelde konuşan TOBB – Kimya Sanayi Meclisi Danışmanı Maltepe Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar S. Çelebi ise Endüstri 4.0 Sektör olarak son 15 gündür dövizde yaşanan düşüşten olumlu etkilendiklerini belirtti. Çelebi: “İstihdam açısından otomasyonda dengeli davranmak zorundayız. Endüstri 4.0,  KOBİ’ler ve istihdam açısından açıkçası çok da artı değer getirmeyecek. Fabrikalarda şu an için insanların çalışmasında fayda var. Bu benim görüşüm. Evet, Endüstri 4.0, büyük ölçekli şirketler için olmazsa olmaz ama istihdam ayağını da unutmamak gerek.” açıklamasında bulundu.

“Know How’a ihtiyacımız var”

MetroHM Türkiye CEO’su Andre Yanço da Endüstri 4,0 konusuna değinerek, “Biz daha çok kimya sektöründe 4.0’ı ne kadar gerçekleştirebildiğimizi değil, kalite kontrolün nasıl olduğunu izliyoruz. Üretimde birçok otomasyon teknolojilerini devreye soktuk ama kimyasal parametreleri izleyen otomasyonlar sandığımız kadar yaygın değil. Üretim konusunda tamam, ama kontrol etme konusunda ne kadar ilerlediğimiz soru işareti. Know how’a ihtiyacımız var. Know how’a da teşvik lazım.” dedi.

Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Koçak ise kendi sektörlerinin 2018’de bir önceki yıla göre yüzde 7 büyüdüğünü kaydetti. Koçak, madeni yağ konusunda lisans almak zorunda olduklarını, bunun sektörlerine kalite getirdiğini ve son 20 yıldır büyüme grafiği sergileyen bir sektör olduklarına dikkat çekti. Amerika’nın İran’a yaptırımlarından sektör olarak etkilendiklerini ifade eden Koçak, sektör açısından dövizle alım, TL ile satış yapılmasının önemli bir sorun olduğunun altını çizdi.

Paylaş: